RÖDÖVANS SÖZLEŞMELERİNİN ANAYASA’YA AYKIRILIĞI SORUNU

Rödövans Sözleşmelerinin Tanımı :

Konu ile ilgili tanım şu şekilde yapılmaktadır: Rödövans sözleşmesi ruhsat sahibinin arama ve işletme ruhsatlarında doğan haklarını ve ruhsatlara konu maden sahasını belirli bir kira bedeli karşılığında belirli bir süre için rödövanscıya devretme borcu altına girdiği bunun karşılığında ise rödövanscının maden sahasını işletme ve rödovans bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşme türüdür.(1)

Rödovans kelimesi aslen Fransızca rede vance kelimesinden gelmekte olup m kira manasına gelmektedir ingilizcede ise ödemez kelimesiyle aynı anlamda olmak üzere realty kelimesinin kullanıldığı görülmektedir ancak maden kanunu kapsamında alınan devlet hakkına da benzeyen Royal 2 denildiği görülmektedir realite uygulamada bir yazara bir mucize ya da bir yayıncıya haklarını devretmeleri karşılığında düzenli ağırlıklarla ödenmesi gereken para madenleri ya da petrol kuyuları işletilen toprağın sahibine sabit bir miktar olarak ya da üretim bir birimi üzerinden ödenmesi gereken para toprak kirası rödovans anlamlarında kullanılmaktadır.(2)

Rödövans kelimesinin anlamı aslen Latince reddit süsü kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Reditüs irat gelir kelime kökünden günümüz Fransızca sına redde vance olarak yerleşmiştir Fransızca olan bu kelimenin okunuşuna uygun olarak da Türkçe müze rödövans olarak çevrilmiş ve Yargıtay kararında da bu şekilde tanımlanmıştır yüksek mahkeme kararında ödemez şu şekilde tanımlanmaktadır maden ruhsat alanlarının hukuki hak ve sorumlulukları kendinde kalması koşuluyla hak sahibi tarafından sözleşmeyle özel veya tüzel bir kişiye bir süre tahsis edilmesi durumunda maden ocağının işletmesini üstlenen özel veya tüzel kişiden ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için ödemeyi taahhüt ettiği meblağdır(3)

“Rödövans sözleşmesi öğretide de farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bir görüşe göre rödövans sözleşmesi maden işletme ruhsatı sahibinin işletme hakkını belli bir süre için devretmeyi, bu hakkı devralan kişinin ise belirli bir miktarda üretim yapmayı ve ürettiği maden miktarına göre hesaplanan yıllık rödövans bedelini ödemeyi taahhüt ettiği sözleşme” o larak tanımlanabilir. Bir diğer görüşe göre ise, rödövans sözleşmesi” Maden işletme hakkı sahibinin belirli süreliğine işletme hakkını devretmeyi taahhüt ettiği devralanın da bunun karşılığında da belirli miktarda üretim yapmayı ve ürettiğinden yıllık olarak belirlenen miktar üzerinden rödövans bedelini ödemeyi taahhüt ettiği karma nitelikli bir özel hukuk sözleşmesidir. Ayrıca öğreti de rödövans sözleşmesinin işletme ruhsat sahibi idare ya da özel hukuk gerçek veya tüzel kişisinin işletme iznini bir başka özel hukuk gerçek veya tüzel kişisine kiraladığı ve bunun karşılığında daha her yıl üretilen ton başına hesaplanan kira bedeli almaya hak kazandığı bir sözleşmedir şeklinde tanımladığı da görülmektedir.

Ancak belki de en gelişmiş tanım : Rödövans sözleşmesinde ruhsat sahibi madenci işletme iznini rödövansçıya devretmekte bunun karşılığında rödövansçıdan, rödövans bedeli denen pay almaktadır. Başka bir anlatımla rödövans maden ruhsat karının hak sahibi tarafından başkalarına süreli tahsisinde ton başına elde edilen hasılat (kira) geliri olarak tanımlanmaktadır.(4)

Sonuç olarak rödövans , maden işletme ruhsat sahibinin maden sahasının tamamı veya bir kısmı üzerinde sahip olduğu maden işletme izninden kaynaklanan madencilik faaliyeti yapma ve maden ocağından çıkan maden cevherlerini kullanma yararlanma ve üzerinde tasarruf yapma yetkilerini devretmeyi taahhüt ettiği; buna karşılık rödövanscının sözleşmede kararlaştırılan rödovans bedelini ödeme ve belli miktarda üretim yapma borcu altına girdiği bir özel hukuk sözleşmesidir.(5)

Yapay zekâ ise rödövans nedir sorusuna şu cevabı vermiştir: Rödövans sözleşmeleri, maden ruhsat sahalarının, işletme hakkının bir kısmı veya tamamının üçüncü kişilere devrini düzenleyen sözleşmelerdir1. Bu sözleşmeyle ruhsat sahibi, maden alanını üçüncü kişiye devretme borcu altına girerken karşılığında çıkarılan her ton maden için ücrete hak kazanır. Rödövansçı ise maden alanını sözleşmeye uygun bir şekilde işletme borcu altına girer2. Rödövans sözleşmesi yasal mevzuatımız kapsamında ayrıca düzenlenmemiş olup; Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği kapsamında bu sözleşmelere atıf yapılmaktadır1. Rödövans sözleşmesinin tarafları ruhsat sahibi ve rödovansçı olarak adlandırılır3. Rödövans sözleşmesi iki tarafa tam borç yükleyen bir sözleşmedir

Ruhsat sahipleri ile üçüncü kişiler arasında maden sahalarının işletilmesinin devredilmesi amacıyla yapılan sözleşmelere rödovans sözleşmesi denilmektedir. Bir diğer deyişle, rödovans, maden ruhsat alanlarının hak sahibi (maden arama ve işletme ruhsat sahibi) tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye bir süre bırakılması durumunda, maden ocağının işletilmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişinin, ruhsat sahibine ürettiği her bir ton maden için bir miktar ücret ödemeyi taahhüt ettiği isimsiz bir sözleşmedir.(6)

Sonuç olarak, öğretide ufak ayrıntılar dışında rödövans sözleşmelerinin tanımı konusunda ortak bir görüşe varıldığı sonucunu çıkarabiliriz.

Rödövans sözleşmelerini doğuran ihtiyaç:

Rödövans sözleşmeleri ilgili olarak rödövans sözleşmesine olan ihtiyaç Bünyamin Çitil kitabının ilgili bölümünde “3.213 sayılı maden kanununun bir yürürlüğe girdiği ilk dönemlerde, maden sahalarının ruhsatlandırılarak kapatılması, ancak ruhsat alan bu kişilerin maden işletme konusunda gerekli tecrübe ve mali birikime sahip olmaması nedeniyle madencilik faaliyetleri durma noktasına gelmiştir . Bunun sonuç olarak da madencilik faaliyetlerinin doğurduğu şartlar rödövans sözleşmesini ortaya çıkarmıştır” denmektedir. Ancak bu gerekçeye katılmak mümkün değildir. Çünkü o zaman asıl sorun madencilik de gerekli tecrübeye sahip olmayan ve mali birikime sahip olmayan kişilere maden ruhsatlarının verildiği sonucuna ulaşıyoruz. Bu durum için gerçeği tamamen yansıtmaz. Ayrıca problem tecrübe ve mali birikip ise, çözümlenmesi gereken konu ruhsatların tecrübeli ve mali birikime sahip kişilere verilmesini sağlamaktan geçer. Faaliyetlerin durma noktasına gelmesi rödovans sözleşmeleri ile aşılamaz çünkü aynen niteliklerin bu kez rövanşı da bulunması gerekir sonuç olarak ortaya çıkmasının nedeni ruhsat alan kişilerin maden işletme konusunda gerekli tecrübe ve mali birikimi sahip olmaması değildir.

Maden ruhsat sahibi maden kanunundan doğan sorumluluklardan kaçamaz. Maden ruhsat sahibi madencilik yapacak tecrübeye sahip değil ise ruhsat edinmesinin bir hukuki yararı olmadığını düşünüyoruz. Ancak maden ruhsat sahibi madencilik yapacak tecrübeye sahip olmasa bile rödovans yoluyla riske girmeden yatırım yapmadan büyük maddi menfaat elde etmektedir. Bu durum da ise rödövansçı maden hukukundan doğan maddi yükümlülüklerin yanında ayrıca bir de ruhsat sahibine rödovans bedeli ödemek zorunda kalmaktadır. Bu nedenle bütün yükü taşıyan rövanşı ilk tasarruf edeceği maliyet kalemi olarak iş güvenliği olduğu için de gerekli tedbirleri almaktan kaçınmakta ve oluşan iş kazalarının çok büyük kısmı o zaman usulüyle çalışan ocaklarda görmektedir

Maden ruhsatı almak, maden kanununa göre sorumlulukları da beraberinde getirir. Madencilik yapacak tecrübeye sahip olmayan bir ruhsat sahibinin hukuki bir kazancı olmaz. Çünkü maden kanunu, ruhsat sahibinin maden işletmesini kurmak ve işletmek için gerekli olan teknik ve mali yeterliliğe sahip olmasını şart koşar. Ama tecrübesiz ruhsat sahibi, rödövans hem yatırım yapmadan hem de riske girmeden büyük kazanç sağlar. Rödövans, ruhsat sahibi maden işletmesini başka bir kişiye devreder ve karşılığında belirli bir bedel alır. Rödövansçı ise hem maden kanununun yüklediği mali yükümlülükleri hem de ruhsat sahibine rödövans bedeli ödemeyi üstlenir. Bu durumda rödövanscının ilk kısıp tasarruf ettiği şey iş güvenliği olur. Çünkü iş güvenliği için gerekli olan ekipman, personel, eğitim ve denetim gibi unsurlar maliyet artırıcıdır. Bu yüzden iş kazalarının çoğu usulsüz çalışan ocaklarda meydana gelir.

Rödovans sözleşmelerinin Anayasa ve Maden Kanunu 5’e olan aykırılığı

Rödovans ile ilgili olarak tartışılması gereken bir diğer konu da maden hukukundaki bölünmezlik ilkesinin ihlali ile ilgilidir. Maden hukukunda bölünmezliği ilkesi maden ruhsatına tek bir kişinin sahip olması biraz hakkı nedeniyle mirasçılara bile bölüştürülemeyeceğidir. Oysa rödovans ile maden hukukundan doğan maden hakları ruhsat sahibi ile paylaşılmakta başka bir ifadeyle bölüşülmektedir.

İdare hukukunda ruhsat bir ayrıcalıktır, tekel hakkı doğurur ve statü kazandırıcı işlemdir oysa rödövans da bu hak tekel olmaktan çıkmakta statü niteliğini de yitirmektedir. Bu nedenlerle rödövans sözleşmeleri hakların bölünmezliği ilkesinin fiilen aşınması ile halen yürürlüktedir.

Bu konuda “madem kanunumuzda yer alan hakların bölünmezliği ilkesinin fiilen aşılmasıyla madencilik sektörü içinde kendine özgü bir sözleşme türü olarak ortaya çıkmıştır demektedir(7) konuyla ilgili olarak Mustafa Topaloğlu ise maden yasası beşinci maddesinde önceki 6.309 sayılı yasada olduğu gibi hakların bölünmemesi ilkesini kabul etmiştir. Buna göre arama ruhsatı, ön işletme ruhsatı ve işletme ruhsatlarından hiçbiri hisselere bölünemez. Bu ruhsatların tek bir gerçek veya tüzel kişiye ait olması gerekir maden haklarının bölünmemesi ilkesinin konuluş amacı, işletilmesinde kamusal yararı olan madenlerin rasyonel ve ekonomik olarak değerlendirilmesini sağlamaktır.” Demektedir.

Doktrinde diğer bir söylem ise “… uygulamada maden ruhsatlarının bölünme yasağı rödövans sözleşmesiyle aşılmaktadır .Esasen ruhsatların bölünmesi rasyonel ve ekonomik olarak değerlendirilmesini engellemez halen verilen ruhsat alanlarının büyük bölümünde ruhsat alanının küçük bir yerinde madencilik yapılırken diğer kısım atıl olarak beklemektedir ruhsat alanlarının yasal olarak birbirinden bağımsız boyutlarda bölünmemesi nedeniyle bazı ruhsat alanlarından verimli ve ekonomik şekilde yararlanılamamaktadır.”(8) Şeklindedir. Bu görüşe te yer alan “ruhsatların bölünmesi rasyonel ve ekonomik olarak değerlendirilmesini engellemez” tespitine katılmak maden mühendisliği disiplini açısından mümkün değildir. Dolayısıyla maden mühendisliği bilgisine haiz olmayan bu tip tespitler hukuku da yanlış yönlendirmektedir. Çünkü maden ruhsatlarının ayrılmaz parçası işletme projeleridir. İşletme projeleri bir bütündür işletme projeleri bu şekilde parçaladığını zaman o işletme projesinden beklenen faydayı elde etmek mümkün değildir. Benzer şekilde aynı işi yapan 2 ayrı inşaat firmasının tek bir inşaatta inşaat alanının ikiye bölünerek aynı inşaatı tamamlamasını beklemek kadar bir irrasyonel sonuç doğurur. Mirasçılara otomobili paylaştırırken, kesme taşı ile otomobili ortadan bölerek paylaştırmaya benzer. Silah ruhsatını belli illerde kullanamayacağınla ilgili sınırlama getirmeye benzer. Avukat ruhsatını kullanırken, ruhsattan doğan hakkın kiralama sözleşmesine konu edilemeyeceğine benzer.

Ayrıca halen verilen büyük bir ruhsat alanının küçük bir yerinde madencilik yapılırken diğer bir kısmının âtıl olarak beklemesi rödövans sözleşmeleri ile aşılamaz. Çünkü, maden ruhsatı ile maden izinleri farklı kavramlardır. Maden izinleri dışında, maden ruhsatı alanının işgal edilmesi ise, maden olmayan alanda maden ruhsatı alınamayacağı için ve konu ile ilgili zaten maden kanununda önleyici hükümler olması nedeniyle, rödovans sözleşmesiyle maden ruhsatı alanı ya da madencilik alanı değişmemesi bu nedenle zaten maden hukukuna aykırı olduğu , bu durumun rödövans sözleşmeleri ile giderilemeyeceği açıktır. Diğer bir açıdan ise madenlerin atıl kalması maden ruhsat alanlarının tümünün madencilik yapar hale getirilmesi isteniyorsa , yani madencilikte doğal kaynakların bir an önce ekonomiye kazandırma düşüncesi var ise de madenler tükenebilir varlıklardır bu nedenle de madenlerin hızla ekonomiye kazandırılması önceliği değil ,madencilerin yüksek verimlilikle üretilmesi hedef olmalıdır hızlı ekonomiye kazandırmak madenlerin heba edilmesini, yüksek tenörlü madenlerin işletilmesini ve geriye kalanın terkedilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle rödövans sözleşmeleri madenlerin üretilmesinde ki kamu yararını karşılamaz.

Sonuç olarak rödövans sözleşmeleri, Anayasa 168 de yaralan “…madenler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır “düzenlemesinde kamuya verilmiş olan hüküm ve tasarruf yetkisi , özel hukuk sözleşmesi ile özel ve tüzel kişilere devredilmektedir. Bu nedenle Anayasaya aykırıdır. Ayrıca Maden Kanunun Hakların bölünmezliği, devir ve intikali başlıklı 5.Maddesinde yer alan “Madenler üzerinde tesis olunan ilk müracaat (takaddüm), arama ruhsatı, buluculuk, görünür rezerv geliştirme ve işletme ruhsatı haklarının hiçbiri hisselere bölünemez. Her biri bir bütün hâlinde muameleye tabi tutulur.” Düzenlemesine de aykırıdır. Rödövans sözleşmeleri, ayrıca, muhtemelen hiç madencilik yapmadan ve madencilik yatırım yapmadan, hiçbir riske girmeden servet kazanan bir grubun oluşmasına neden olmuştur.

Rödövans sözleşmeleriyle ilgili olarak özellikle özel hukuk özel hukuk dalında birçok üniversitede yüksek lisans çalışması yapıldığına şahit olunmuştur. Ancak bu çalışmaların hemen hemen tamamı birbirinin tekrarı şeklinde yapılmış çalışmalar ve yaptığımız taramada da konu ile ilgili yani maden haklarının bölünmezliği ile ilgili bir bölümü rastlanılmamıştır.

Ancak günümüz politikaları nedeniyle devlete ait varlıkların kimi zamanda hukuksuz bir biçimde paylaşılması nedeniyle, rödövans sözleşmeleri de madencilikte yer edinmiştir. Devletin tasarrufundaki madenler özel hukuk sözleşmesinin konusu yapılabilir hale getirilmiştir.

  1. Amikoğlu Hüseyin s:73
  2. Çitil s:234
  3. Emre olgun, s:76
  4. Osman Güven ÇANKAYA, Rödövans Alt İşverenlik Sözleşmesi Midir?
  5. Kemal Erdoğan s:41
  6. Alper UYUMAZ* Fatma GÜNGÖR** s:2
  7. Çitil.233
  8. Topaloğlu s:233

© 2016 Av. Ömer Günay

Avukat ÖMER GÜNAY

+90 536 892 51 45

omerguna@hotmail.com

Kızılay Mah. Necatibey Cad. 19/1 Çankaya - ANKARA